NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
حَدَّثَنِي
ابْنُ جُرَيْجٍ
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ أَبِي
رَبَاحٍ عَنْ
ابْنِ
عَبَّاسٍ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَمْ يَرْمُلْ
فِي
السَّبْعِ
الَّذِي
أَفَاضَ فِيهِ
İbn Abbâs (r.a.)'dan
rivayet olunduğuna göre,
Nebi sallallahu aleyhi
ve sellem ifaza tavafı (turlarının) yedi(sin' de) de remel yapmamıştır.
İzah:
İbn Mâce, menâsik;
Muvatta, hac; Ahmed b. Hanbel, II, 41-42; Beyhakî, es-Sünehü'l-kübrâ, V, 84.
Bu hadis-i şerifte
Resûl-i Ekrem s.a.v.'in ifaza tavafında remel yapmadığı ifade ediliyor.
Bilindiği gibi kelime olarak remel koşmak demektir. Hac ibâdetine ait bir
tâbirdir. Turu ıztıba hâlinde iken yani ihramın üst kısmının bir ucu sağ kolun
altından sol omuz üzerine atılmış bir halde ve omuzlan silkeleyerek, sür'atli
ve çalımlı bir şekilde tamamlamayı ifâde eder.
Nebi s.a.v. ifaza
tavafından sonra sa'y olmadığı için remel yapmamıştır. Bu sebeple ızdıbâ' ve
remel'i her tavafta değil, kendisinden sonra sa'y yapılacak olan tavafta yapmak
sünnet olmuştur. Aynı şekilde nafile olan tavaflarda da sa'y olmadığı için
ıztıbâ' ve remel olmadığı gibi vâcib olan veda tavafından sonra da sa'y
olmadığından bunda da ıztıbâ ve remel yapılmaz. Kudüm Tavafından sonra sa'y
yapılacak olursa, o zaman kudüm tavafında remel yapılabilir. Fakat bu sa'yı
ifâza tavafından sonraya bırakmak ve dolayısıyla remel ve izdıba'ı da ifaza
tavafında yapmak daha faziletlidir. Bu konuda Mecmeu'l-enhur'da şöyle deniyor:
"Sünnete değil, farza tabi kılındığı için remelin ziyaret tavafında
yerine getirilmesi daha iyi ve üstün sayılmıştır."[M. Zihnî, Ni'met-i
İslâm, 620.]